İşte e-ihracatın püf noktaları

E-ihracat nedir? E-ihracat nasıl yapılır? E-ihracat süreçlerini başlatmak isteyen markaların ilk etapta hangi adımları atması gerekiyor? Praexport Kurucu Ortağı ve Prasoft Operasyon Direktörü Ali Aygün WORLDEF E-Ticaret için kaleme aldı. 

E-ihracat iki türlü yapılabilir 

E-ihracat dediğimiz şey cross-border olarak da literatür de geçen bir kavram. Geleneksel ihracatta bildiğiniz gibi yurtdışında bir firma bulursunuz, oraya toptan mal satarsınız ve adedi yüksek olur. Geleneksel ihracatı bu şekilde tanımlayabiliriz. E-ihracatı ise internet tabanlı iş modellerinden yurtdışındaki nihai tüketiciye satış yapmak olarak değerlendirebiliriz. 

E-ihracat iki türlü yapılabilir. Birincisi, yurtdışında kendinize belirlediğiniz hedef ülkenin en çok satış yapan e-ticaret sitesinde ve bu bir pazaryeri ise orada mağaza açarak yapabilirsiniz. Genelde de bunlar pazaryerleri olur. Siz bir pazaryerinde mağaza açarak buradan da malınızı, Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi ile herhangi bir yurtdışı taşımacılık yapan kargo firmasıyla yurtdışındaki nihai tüketiciye gönderebilirsiniz. Bu bir modeldir. 

Yurtdışındaki ödeme sistemlerine entegre e-ihracat 

İkinci modelde ise sadece pazaryerleri dışında da e-ihracat yapanlar vardır. Kendi alan adı üzerinden, kendi web sitesi üzerinden yabancı dil seçeneğini de sunarak ve yurtdışındaki ödeme sistemlerine entegre olarak e-ihracat yapılabilir. Burada ödeme sistemleri önemli. Türkiye’ den kendi siteniz altından çeşitli ödeme sistemlerine entegrasyonları yapabilirsiniz. Bir de yurtdışında çok daha popüler olan ödeme yöntemlerini kullanırsınız. Örneğin; PayPal gibi. Tabi şu an Türkiye’ de PayPal ile ödeme alamıyoruz. Ama bunun içinde yurtdışında bir şirket kurarak, örneğin; Amerika’ da bir şirket kurarak ve bu şirkete de PayPal alarak rahatlıkla sanal posla ya da PayPal ile ödeme alabilirsiniz.  

Çeşitli ödeme sistemleri olabilir, yurtdışında kullanmış olduğunuz Shopify altyapısı olabilir. Hazır bir yazılımdır. Bununla Shopify Payments da alabilirsiniz. Yine farklı ödeme modelleri de vardır. Müşterilerinizden bunlarla ödeme alabilirsiniz. Sonra buralardan yurtdışında açtığınız banka hesabına parayı gönderir ve o banka hesaplarından da Türkiye’ deki hesaplarınıza paranızı gönderebilirsiniz. En basit en temel anlamda zincir böyle çalışmaktadır. 

Kitleye ulaşmanın en kolay yolu, pazaryeri 

Markaların ilk etapta ne yapması gerektiği hususunda ise birincisi markaya göre değişir, markanın ürünlerine kategorisine göre değişir, markanın stratejisine göre değişir. Marka eğer bir değer üretmek istiyorsa genelde kendi sitesine yatırım yapar. İlk etapta pazarda hangi yüksek ziyaretçili site varsa orada mağaza açıp kitleye ulaşmak istiyorum diyebilirsiniz, çünkü kitleye en kolay ulaşma yolu ülkelerdeki yüksek ziyaretçili pazaryerleridir.  

Kendi siteniz daha maliyetlidir 

Bir pazaryerinde mağaza açtığınız zaman buradaki pazaryerinin içindeki reklam araçlarını kullanarak hemen kitleye ulaşabilirsiniz. Oysa ki kendi domain adresinizden e-ihracat, sınır ötesi bir gönderi yapmak istediğinizde sizin bu ülkedeki pazarlama araçlarını veya global pazarlama araçlarını kullanarak kitleye erişim sağlamanız gerekiyor. Tabi ki burada çeşitli bariyerler var. Yurtdışındaki lider pazaryerinde satmaya kıyasla, kendi sitenizi yapmak ve kendi siteniz üzerinden pazarlama yapmak her zaman daha külfetli ve maliyetlidir. Bu markanın bütçesine göre de değişir. Markanın bütçesi, stratejisi, kategorisi, kat etmek istediği yol gibi bu konuların hepsi bu stratejiyi dallanıp budaklandırır. Markanın öncelikle bir karar vermesi gerekir. Bunları göz önünde bulundurarak, fizibilitesi yapıldıktan sonra da hangi ülkeye ne satmak isteniyorsa, üretilen ürüne göre de bunu belirleyebilirsiniz. 

B2C modelle kendi domaininiz üzerinden satış  

Yine bu yurtdışındaki lider pazaryeri satıcı bazlı mı çalışıyor yoksa tedarikçi bazlı mı çalışıyor bunlar ayrı iş modelleridir ve çok önemlidir. Tabi e-ihracatta B2C model var, bu modelle kendi domaininiz üzerinden satış yapabilirsiniz. C2C model var, bu modelle yurtdışındaki pazaryeri ile çalışabilirsiniz. Bu arada bunların birbirinin rakibi değildir. Bunlar birbirinin tamamlayıcısıdır, birbirlerine alternatif şeyler değildirler. Bunlar bir bütünün bir parçalarıdır.  

Aynı zamanda B2B de yapabilirsiniz. Örneğin bir musluk üreticisi olduğunuzu düşünün, bu ürününüzü Alibaba.com da bir B2B pazaryerinde toplu satmak da isteyebilirsiniz ya da homedepot.com gibi tedarikçi, supplier veya vendor diye tabir ettiğimiz tedarikçi modeli ile çalışan bir siteye de verebilirsiniz veya Amazon’ da gidip bunu yine bir C2C model içerisine girerek de satabilirsiniz. Çeşitli iş modelleri var. Ancak bunların her birini bence bir bütün olarak değerlendirmeli ve stratejinin içerisinde değerlendirilmeli. 

Kaynak: Feyzullah Kadir Çağdaş, Worldef.net