USD $ EURO € ALTIN

SAHA EXPO'da Türkiye'nin gelişmişlik düzeyini görmek

31 Ekim 2022 04:30

 

Geçtiğimiz hafta içi Türkiye’nin en önemli savunma sanayi fuarlarından olan SAHA EXPO vardı. Sadece devletlerin güvenlik organlarına hitap eden fuarın son günü halka da açıktı. Bu fuar diğerlerinden farklı, çünkü diğerlerinde mal ticareti odak noktasıyken SAHA EXPO’da Türkiye’nin teknolojik olarak nereye geldiğinin emareleri görülebiliyordu.

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; bu ülkenin savunma sanayisi son 20 yıldır girdiği macerada nerdeyse sonlara yaklaşmış durumda. Gelişmiş silahlar üretmek zordur. Teknik zorluklar bir yana, maalesef içimizdeki yabancıların engellemeleri sonucu bu alanda çok mesafe kat edemedik. 1453 yılında top döküp İstanbul surlarını döven bu millet, 10 yıl önce ilk kez bir piyade tüfeği üretmeye başlamıştı. Hakikaten asker karakteriyle övünen bir millet için utanılası bir durumdu.

Ancak şimdi tüm prangalar kırılmış ve teknik ‘know how’ da elde edilmiş durumda. Tüm bunlar son 15-20 yılda oldu. An itibariyle jet, tank ve büyük füzelerin motoru dışında üretilemeyecek bir parça yok gibi. Bahsettiğimiz büyük silahların motorları ise çok uzun olmayan bir zamanda envantere girecektir. Üretimi en zor olan mezkur motorların üretimi artık imkan değil zaman meselesi. Yabancı firmaların yedek parça satışı yapmayarak süreci uzatmaya çalıştıklarını biliyoruz ama inşaallah ambargolar motive edici olacak ve motorlar eninde sonunda üretilmiş olacak.

Çünkü motor en önemli parçadır. Herkes diğer parçaları üretebiliyor ama motor üretmek zordur. Hatta hava taşıtlarının motorları belki de insanoğlunun üretmekte en çok zorlandığı üründür. Ama üretirseniz diğer tüm parçaları nerdeyse üretebiliyorsunuz demektir. Şu anda bir helikopteri taşıyabilecek uçak motoru, 500 km menzilli bir füzeyi itebilecek bir füze motoru ve tank hariç diğer zırhlı araçları taşıyabilecek dizel motorlar geliştirebiliyoruz. Daha büyüklerini üretebilmek için öncelikle bahsi geçen motorların üretilmesi gerekiyor çünkü büyükler küçüklerin ölçüleri üzerine üretiliyorlar. Başka bir deyişle, siz küçük bir uçak motoru üretmeyi başarabilirseniz daha büyüğünü de üretebilirsiniz. Türk savunma sanayii küçük/çekirdek motoru zaten üretti ve şimdi orta büyüklükte motoru envantere sokuyor.

Fuar ayrıca yazılım, mekanik ve elektronik üzerine çalışan firmaların savunma sanayiine yönlenmeye başladığını da gösteriyor. Örneğin makine üreten büyük bir firmanın uçaksavar sergilediğini gördük. Hatta trafik kazalarında araba hasar görmesin diye profilden korumalık yapan bir firmanın patlayıcı işine de girdiğini öğrendik. Öyle görünüyor ki CNC tezgahı olan herkes savunma sanayiine bir şekilde giriyor. Baykar da böyle başladığına göre önümüzdeki yıllarda çok sayıda yerli silah üreticisi göreceğiz. Üreticilerimiz adeta son 100 yıldaki sektörel ataletin intikamını alıyorlar.

Fuarda gözlemlediğimiz bir şey daha vardı; o da genç neslin bu tür projelere gösterdiği ilgi. Birçok üniversite mühendislik öğrencilerini toplayıp fuara getirmiş. İstatistiklere göre mühendislik bölümlerine olan talep yeniden artıyor ve sebep olarak da Teknofest gibi etkinlikler ve savunma sanayiindeki gelişmeler gösteriliyor.


Çocukken herkes astronot olmak isterdi. Ne var ki bu ülkenin bir tane bile astronotu olmamıştı. Yakında Amerikalılarla uzaya çıkacak ilk astronotun yanı sıra, uzay alanında yapılan çalışmalar da bazı çocukların uzaya çıkmasalar da uzayla ilgili bir işte çalışmasına vesile olacaktır. An itibariyle uzayda 100 km üstüne roket fırlatılabiliyor ve seneye 300 km’nin üzerine çıkılacak. Uzaya çıkmak demek sadece bir uydu bırakıp gelmek değildir. Aynı zamanda limitsiz menzile sahip füzelere sahip olmak demektir.

SAHA EXPO gösterdi ki yavaş, sağlam adımlarla ve kırmadan devirmeden devam eden bir savunma sanayii devrimine şahitlik ediyoruz. İnşaallah bu devrime engel olmak isteyenler muvaffak olmazlar. 


İbrahim Karataş / Yeni Akit

İhracat taleplerinizin burada yayınlanması için iletisim@ihracathaber.com.tr adresimize yazınız.